FOSİL YAKITLARIN VERDİĞİ ZARARLAR-AngosGPS

FOSİL YAKITLARIN VERDİĞİ ZARARLAR

img
  • 09.08.2022

FOSİL YAKITLARIN VERDİĞİ ZARARLAR

Fosil Yakıtların Verdiği Zararlar 

Fosil, nesli tükenen canlıların uzun yıllar boyunca bozulmadan günümüze ulaşan kalıntılarına verilen isimdir. Fosil yakıtlar, çeşitli hayvan ve bitki kalıntılarının milyonlarca yıldır toprak altında ayrışması ile oluşmuş doğal enerji kaynaklarıdır. Bunlar yerkabuğunun katmanları içerisinde havasız ortamlarda bulunup yüksek basınçlarda fosilleşerek oluşan yakıtlardır.

Fosil yakıtlar günümüzde en çok kullanılan doğal enerjilerdir. Fosil yakıtlar elektrik üretimi, fabrikaların çalıştırılması, araçların çalıştırılması, ısınma gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. 20 ve 21. yüzyılda dünya çapındaki teknolojik gelişmelerle, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle de petrolden elde edilen benzin, bölgesel olarak ve dünya çapında büyük çatışmaların ana sebebi haline gelmiştir.

Fosil yakıtların doğaya verdiği zarar oldukça fazladır. Fosil yakıtların fazlaca kullanımı havayı çok fazla kirletir. Çünkü fosil yakıtların yanmasıyla birlikte karbondioksit ortaya çıkar. Dünya üzerinde çok fazla miktarda fosil yakıt kullanıldığı için atmosferde bulunan karbondioksit oranı yükselir. Ayrıca havanın çok fazla kirlendiği bölgelerde belirli bir süre geçtikten sonra asit yağmurları görülmeye başlar. Asit yağmurları çevredeki bitki örtüsünün yok olmasına sebep olur. Üstelik asit yağmurları nehirler ve akarsulara da akar. Bu nedenle bölgedeki canlılar asit yağmurlarıyla yok olur. Fosil yakıtların en büyük zararlarından bir tanesi olarak ozon tabakasını delmesi gösterilebilir. Ozon tabakasının delinmesi dünya üzerindeki tüm canlıların hayatını tehlikeye sokmaktadır. Delinen ozon tabakası aynı zamanda küresel ısınmayı beraberinde getirir. Havaların aşırı bir şekilde ısınması ve aşırı şekilde soğuması ile doğa dengesini kaybeder. Bu sebeple dünyada iklim değişiklikleri yaşanmaktadır. Bununla beraber buzullar erimektedir ve dünyanın sular altında kalması söz konusudur. Su kirliliğinin başlıca etkenlerinden bir tanesi de fosil yakıtlardır. Fosil yakıtla çalışan olan enerji santrallerinin ve farklı ısı tesislerinin soğutma suyuna ihtiyacı vardır. Isınan suyun yeniden kaynağa deşarj edilmesi sonucunda suların ısınıyor olması fosil yakıt kaynaklı su kirliliğine örnektir.

Fosil yakıtların insanlar üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkiler oldukça ciddi boyuttadır. Fosil yakıtların yanması ile birlikte yayılan gazlar ve fosil parçacıkları birçok kişide solunum yolu hastalıklarına neden olabilir. Bu durum başta kanser olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Sonuç olarak fosil yakıtlar çok sayıda insanın erken yaşta ölümüne sebep olmaktadır. Üstelik petrol devletler için oldukça önemli bir fosil yakıttır. Her geçen gün petrole olan bağımlılığın artması savaşlara sebebiyet vermektedir. Amerika – Irak savaşı petrol için yapılan en önemli savaşlardan birisidir. Amerika, Avrupa – Libya savaşı; dünyanın en kaliteli petrolü olan Libya Petrolü için yakın zamanda yapılan en önemli savaşlardan birisidir. Bu savaşlar binlerce insanın ölümüyle sonuçlanmaktadır.

Ancak artık fosil yakıt türü olan ve araçlar için yaygın olarak kullanılan benzine kıyasla dünyaya ve insanlığa daha az zararı olan yeni enerji kaynakları da mevcut. Bunlar elektrikle çalışan araç modelleri ve gün geçtikçe kullanımları yaygınlaşıyor.

Elektrikli Araçların Yararı

Günümüzde teknoloji ve inovasyon büyük önem taşıyan konulardır. Şirketler için yeni nesil teknolojileri yakalamak oldukça önemlidir. Bu kapsamda günümüzde otomobil endüstrisinde de bir devrim yaşanıyor. Elektrikli araç fiyatlarının rekabetçi seviyelere çekilmesi, şarj istasyonlarının sayısının artması, batarya maliyetlerinin düşürülmesi ve otomobillerin uzun mesafeler kat edebilecek bir düzeye erişmesi elektrikli araçların değerini gün geçtikçe artırıyor. Çünkü elektrikli araçlar yeni nesil teknolojinin en güçlü aktörlerinden biri konumunda. Elektrikli araçlar kullanım için her geçen gün daha cazip bir hâl alıyor. Ayrıca araştırmalara göre sadece tek başına otomobillerin her yıl atmosfere 333 milyon ton karbondioksit saldığı tahmin ediliyor. Bu kirliliğin çoğu fosil yakıt kullanan içten yanmalı motorların bulunduğu her türlü taşıma aracının (otomobiller, iş makineleri, otobüsler, uçaklar, gemiler vs.) eseri. İçten yanmalı motor yani fosil yakıt kullanan araçların tersine elektrikli araçlar ise sıfır egzoz emisyonuna sahip. Hatta bir egzoz sistemleri bile bulunmaz. Hatta elektrikli araçlar yenilenebilir enerji ile şarj edilirse karbondioksit emisyonlarında normal elektriğe göre %85 daha fazla azalma sağlanıyor.

Elektrikli otomobiller normal ev tipi prize takılabilir, ancak bu durumda şarj işlemi oldukça yavaş ilerleyecektir. Bu nedenle iyileştirilmiş bir priz kullanılmalı ya da daha iyisi kişiler evinde şarj için bir wallbox montajı yaptırmalıdır. Örneğin Jaguar I-PACE bir wallbox aracılığıyla bir gecede şarj edilebilir. Ayrıca büyüyen ve gelişen ev dışı şarj noktalarıyla aracın dışarıda şarj edilmesini mümkün. Bu şarj noktaları ev tipi şarj cihazlarına göre daha hızlı şarj etmektedir.

Dünya sağlık örgütü her yıl yaklaşık olarak 5 milyon insanın hava kirliliğine bağlı nedenlerden öldüğünü belirtiyor. Bu oran trafik kazalarında ölen insanların sayısından daha fazla. Elektrikli araçların hava kalitesini azımsanmayacak derecede yükselttiği yapılan çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Yani elektrikli araç kullanımı insanların sağlık sorunlarında azalmasını sağlamaktadır.

Elektrikli araçların menzili geçmişte birçok insan için endişe konusu olmuştu. Ancak batarya teknolojisindeki gelişmeler, otomobillerin ortalama işe gidip gelme mesafesini aşan seviyede menzili ile birçok kişi için gerçekçi bir çözüm oluşturacağını göstermekte. Artık bataryayı haftada bir kez şarj etmenin yeterli olabileceği bir devirdeyiz. Üstelik dolu bir bataryayla yaklaşık olarak 500 kilometreye kadar yol kat etmek mümkün hale geldi.

İnsanların şehirlerde maruz kalmış olduğu gürültü kirliliğinin, strese bağlı ruhsal hastalıklara sebep olduğu kadar felç, kalp yetmezliği gibi sağlık problemlerine de sebep olabildiği gösterilmiştir. E-mobilite özellikle de çöp kamyonları, iş makineleri gibi gün içinde oldukça fazla ses çıkaran araçları, elektrikli motorun sessizlik avantajı sayesinde geceleri kullanarak, trafik sıkışıklığı, verim kaybı ve gürültü kirliliği gibi sorunların önüne geçmeyi oldukça kolaylaştırmaktadır.

Günümüzde elektrikli araçlar için her hangi bir MTV uygulaması bulunmamakta. ÖTV uygulaması ise, araçların ürettiği motor gücünün kW cinsinden değerine göre hesaplanıyor. Bu sebeple her elektrikli araç modelinde ÖTV yansıması da farklı oluyor. Ayrıca elektrikli araçlarda ÖTV uygulaması, geleneksel yakıtlı araçlara oranla daha uyguna mâl oluyor. Elektrikli otomobillerin geleneksel yakıtlı araçlara kıyasla maliyetleri daha az. Bu durum elektrikli araçları cazip kılan faktörlerden biri.

Yakıt tasarrufunda yeni bir dönem başlatacak niteliklere sahip olan elektrikli araçlar, benzin istasyonlarını hayatımızdan çıkaracak. Ayrıca elektrikli araçlar daha hızlı, daha sessiz ve daha ferah nitelikleriyle dikkat çekiyor. Bu araçların bakım maliyetleri de içten yanmalı motora sahip olmadıklarında dolayı geleneksel araçlara göre çok daha düşük.

 

GRL BİLİŞİM VE İNOVASYON A.Ş.
M.S.T.O. Sicil No: 51795 | Mersis No: 0411073318100001 | Kep Adres: grlbilism@hs01.kep.tr | Copyright© 2020